9 Şubat 2010 Salı

beklemek-8ocak2009a dair....


Bu aralar hayatın yönü beklemekten yana akıyor; doğru zaman, doğru mekan, doğru insan, dönemeçlerin doğru yanı, hayatın getirilerinin iyi yanı...
beklemenin aslında pasif bir eylem olmadığını düşünüyorum artık, sadece kollarını birleştirip arkana yaslanıp izlemek değilmiş beklemek.Önüne çıkan ihtimalleri düşünmek, değerlendirmek,bunlar içinde değiştirilebilir olanlara müdahale etmek ve belki en sonunda kenara çekilmek.Hİç pasif bir durum değil.
Bence, kenara çekilip beklemek bile kendi içinde hareketli bir süreç, insaoğlunun gel- gitleri, keşkeleri, seçilmemiş olasılığa duyulan merak hatta özlem, bu karşıdan bakıyormuş, sessizce bekliyormuşuz gibi görünen durumun arka planı aslında.Durgun suyun dibindeki akıntı gibi kendi çapında metaforlar yaratıp kendi bildiği yöne akmaya devam eden bir şey aslında beklemek
Ve bizler nasıl oyuncularız ki beklenen gelene kadar süküneti korumayı rol biçmişiz kendimize hem de başarıyla...
Sinem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder